İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından alınarak restore edilen şehrin yedinci tepesi olarak tanımlanan Kocamustafapaşa Tepesi’nde bulunan Bulgur Palas’ın açılışı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından gerçekleştirildi.
“İSTANBUL’UN MİRASI 5 YILDIR EMİN ELLERDEDİR”
İmamoğlu, tarihe sahip çıkmanın önemine işaret ederek “Ne yazık ki İstanbul’un tarihi ve kültürel mirası, uzun yıllar ihmal edilmiştir. Pek çok yanlış ve zararlı işler yapılmıştır. Özenli davranılmamıştır. Ve İstanbul’a, tabiri caizse, gözünün nuru gibi bakmak gerekirken, sıradan davranışlar sergilenmiştir. 5 yıldır bu değişti. İstanbul’un mirası 5 yıldır emin ellerdedir” dedi.
“BİZDEN ÖNCE BAZI DERNEK VE VAKIFLARIN KULLANIMINA VERİLİRDİ”
İmamoğlu şöyle konuştu:
“Bulgur Palas, aslında bizden önceki yönetimle aramızdaki zihniyet farkını ortaya koyan çok özel örneklerden birisi. Bizden önce İstanbul’un kamuya ait tarihi alanları, yapıları, bazı şahısların, imtiyazlı bazı dernek ve vakıfların kullanımına verilirdi.
Biz ise, tam tersini yapıyoruz. Kamuya ait alanları, yapıları yeniden halka açmakla kalmıyor, Bulgur Palas örneğindeki gibi, ihmal edilmiş özel mülkleri de tüm İstanbulluların yararlanabileceği hale getiriyoruz.
Bu önemli bir anlayış farkıdır. Zihniyet farkıdır. Ahlak farkıdır. Tarihe sahip çıkmak, öyle lafla olmaz. İş yapacaksınız. İcraat yapacaksınız. Bizim yaptıklarımızı, gerekirse kopyalayacaksınız. Sorun yok, kopyalayabilirsiniz yani. Problem değil”
“EMEKLİ ETMEYE HAZIRLANIYORUZ”
İstanbul’un tarihinin en çok restorasyon yapılan dönemini yaşadığına dikkat çeken İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim meydanlarından yaptığı konuşmalara da tepki gösterdi. İmamoğlu şunları söyledi:
“Bugün İstanbul’un hizmet alması için farklı görüşleri olanlar var. Ne diyorlar? İlla hükümetle belediye, aynı partiden olmalıymış. Bak sen! Seçim yapmayalım o zaman. Muhtarlar da gitsin otursun evinde.
İstiyor ki, her şeyi ona teslim edelim. Neyse; biz onu yavaş yavaş emekli etmeye hazırlanıyoruz. Merak etmesin. Yıllarca İstanbul’u, hükümetle el ele yönettiler. O şımarıklık, o kibir, İstanbul’un her köşesini ihmale boğdu.
Sarayburnu’na gidin; biblo gibi şimdi. Çöplüktü. Beyazıt çöplüktü, biblo gibi. Haliç kıyıları pırlanta gibi, yemyeşil. Öyle değil mi? Bakın sadece burayı anlatıyorum. İşte Bulgur Palas, Beyazıt Meydanı…
Kara surlarının içine yüzlerce kamyon çöp yığdılar, çöp. Şimdi pırıl pırıl. Onun için işi bilene, ehline verince bu işler güzel oluyor. O bakımdan demokrasiye inancını kaybetmiş insanlara, demokrasiyi güçlü şekilde hatırlatacağız. Nerede? Az kaldı. 31 Mart’ta sandıkta. Bu sandığı biz çok seviyoruz.”
“25 YILDA YAPAMADIKLARINI, BİZ 5 YILDA YAPTIK”
“Farkında mısınız; İstanbul’un bu 5 yılını, son 25 yılla kıyaslıyorlar. Olsun, kıyaslasınlar. Çünkü o 25 yılda yapamadıklarını, biz 5 yılda yaptık. Gururla anlatıyoruz. Hükümet, belediye el ele olduğu dönemde, bizim yaptığımız kadar metroyu yapamadılar.
Yeni metroları biz yapacağız, yapmamamız için imzayı erteliyorlar. 31 Mart’ta, demokrasi dersini alsın, bak bir hafta içinde imzalayacak. Göreceksiniz. Yapamazlar. Çünkü niye yapamazlar biliyor musunuz? Bunlar şöyle bakıyorlar, ‘Bizden mi onlardan mı!’ Bu milletin hepsi bizim.
Anlayamadılar bunu hala. Biz, insanı insan olduğu için çok seviyoruz. Vatandaşları, ‘Bize oy verenler vermeyenler’ diye bölenlerin yaptığı işten var ya, kimseye hayır gelmez kardeşim.”
“ATOM KARINCAYI DA GEÇERİM”
“Biz; tarihimizi, inançları, dini ve milli duyguları istismar etmeden, 16 milyon İstanbulluyu eşit ve değerli kabul eden bir anlayışla devam edeceğiz çalışmaya. Hem de çok çalışacağız, onu söyleyeyim. Yani ben artık, ‘atom karınca’ diyorum ama, atom karıncayı da geçerim, onu söyleyeyim. Durmak yok. Biz, tarihimizi bu anlamda daha da güzel günlere eriştireceğiz. Emanetlerimizi, bu milleti birleştiren, bütünleştiren, manevi köprüleri, duygusal bağları güçlendirip, büyütmeye devam edeceğiz.”
“MAGNUM İSTANBUL’DA” SERGİSİYLE AÇILDI
İmamoğlu ve beraberindeki heyet, açılış töreninin ardından Bulgur Palas ve çevresini gezdi. Tarihi yapının açılışı; dünyaca ünlü fotoğraf ajansı Magnum Photos ve İBB’nin kalıcı iş birliğiyle, Magnum’un 77. yıl özel sergisi “Magnum İstanbul’da” ile gerçekleştirildi.
“Magnum İstanbul’da” sergisi, bazıları dünyanın en ikonik fotoğrafları arasında değerlendirilen 200’ün üzerinde eserden oluşuyor. Sergide; Jonas Bendiksen, Henri Cartier-Bresson, Cornell ve Robert Capa, Ara Güler, David Seymour gibi önemli fotoğrafçıların da aralarında bulunduğu 70 sanatçının çalışmaları yer alıyor.
GÖRKEMLİ YAPININ TARİHÇESİ
Fatih’te, şehrin yedinci tepesi olarak tanımlanan Kocamustafapaşa Tepesi’nde bulunan görkemli yapı, dönemin Bolu Milletvekili Mehmet Habib Bey tarafından yaptırıldı. 1912 yılına tarihlenen konağın, İtalyan Mimar Giulio Mongeri’nin imzasını taşıdığı düşünülüyor.
Konağın inşa sürecinde ekonomik açıdan büyük bir yükün altına giren Mehmet Habib Bey’in ödeyemediği borçları nedeniyle 1926 yılında Osmanlı Bankası’na devredilen yapı, uzun yıllar Osmanlı Bankası arşivi olarak kullanılmış, aynı zamanda banka çalışanlarının konutu olarak da işlev gördü.
Osmanlı Bankası’nın 2001 yılında özel bir bankaya devredilmesiyle yapının mülkiyeti de el değiştirdi. Kent sakinlerinin erişimine kapalı özel bir mülk iken 2021 yılında İBB tarafından satın alınarak İstanbullulara armağan edildi.
Tarihî yapı; 135 kişilik kütüphanesiyle, sergi salonu, öğrenci kulüplerinin kullanımına tahsis edilen alanlar, restoran, çok amaçlı etkinlik alanları ve benzersiz İstanbul manzarasına sahip seyir terasıyla artık bir yaşam merkezi olarak tüm İstanbullularla buluştu.
Pazartesi hariç her gün 10.00 – 19.00 arası ücretsiz olarak ziyaret edilebilen Bulgur Palas’ın kütüphanesi ise her gün 22.00’ye kadar açık.