Muğla Bodrum’da DSP Genel eski Başkanı Zeki Sezer, Türkiye gündemini değerlendirdi. DSP’nin şimdiki başkanı Önder Aksakal’ın seçimde AKP ile iş birliği sürecine tepki gösteren Sezer, “Hiç anlaşılamaz bir tutum. Demokratik Sol Parti’nin ne kuruluş felsefesine ne var oluş felsefesine ne de siyaset yapma anlayışına uygun bir davranıştı bu. Türkiye büyük bir sorun ile karşı karşıya iken, Türkiye’de laiklik yok edilmek üzereyken, Türkiye’de demokrasi büyük yara almışken, bu sıkıntıları yaratanların yanında olmak Demokratik Sol Parti’nin başkanına yakışmadı” dedi.
Önder Aksakal
1985’İN FELSEFESİNE DÖNÜŞ
DSP’nin eski ayarlarına döneceğine inandığını belirten Sezer, hem partisi hem de yerel seçim yaklaşırken CHP’de yaşanan değişim tartışmalarıyla ilgili şöyle konuştu: “Herkes yeni ve 1985’in felsefesine uygun bir Demokratik Sol Parti’nin oluşması için üzerine düşeni yapacaktır. CHP’de duyulan “değişim” çağrıları, bu çok kritik ve dar bir süreç. Bu süreçte atılacak adımların çok doğru atılması lazım. Çünkü birincisi büyükşehirleri kaybetmemek ve yeni büyükşehirler eklemek gerekiyor. İkincisi insanların umudunu geleceğe taşıyabilecek bir sağlıklı duruş ortaya koymak gerekir. CHP tabanının bu süreci en sağlıklı bir şekilde aşacağına güveniyorum.”
Sezer, Bodrum Herodot Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Bodrum Sanat Ve Antika Fuarı”na akrilik boya ile yaptığı 6 eseriyle katıldı.
Kılıçdaroğlu’na güvenirim fakat siyaset değişimlere açıktır
Sezer, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığının tartışılması süreci ile ilgili olarak da şu yorumu yaptı: “Tabii ki bunu Cumhuriyet Halk Partililerin değerlendirmesi gerekir. Ben Kemal Bey’i açıkçası tanıyan bir insan olarak hem devlet adamlığına hem kişiliğine hem siyasetine çok güvenirim. Ama bu değişimlere de siyaset her zaman açıktır.”
Seçimlerden sonra Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Erdoğan başkanlığındaki hükümeti de değerlendiren Sezer şöyle dedi: “Durumlar gerçekten çok zor. Bir kere ekonomik açıdan gelecek 40 yılımızı borçlandırdık. Ekonomide üretimden çıktık, sosyal adalet tamamen yok oldu. Bir rant ekonomisi ama bunun ötesinde bunları geri kazanabiliriz. Laikliğin üzerine gidiyorlar ki, laiklik demokrasinin aşil topuğudur, Ecevit’in deyimiyle. Laiklik zede aldığında demokrasiyi ayakta tutmak mümkün değildir. O nedenle sıkıntılı bir süreç ama umutsuzluğa da hiç yer yok. Mutlaka biz bu süreci aşarız diye düşünüyorum.”
