ÖSYM tarafından düzenlenen Alan Yeterlilik Sınavı (AYT), 18 Haziran Pazar günü gerçekleşmişti. AYT sınavındaki Fen Bilimleri testinin Kimya ile ilgili olan 25. sorunun hatalı olduğu ortaya çıktı.
Söz konusu hatalı sorunun bir doğru cevaba sahip olduğu ancak meselenin bilimsel hatadan kaynaklandığı ifade edildi.
Posta yazarı Sadık Gültekin’in bugünkü yazısında gündeme getirdiği konuyu, “AYT’de hatalı soru” başlığıyla açıkladığı yazısının tamamı şöyle.
“18 Haziran Pazar günü uygulanan AYT’deki Fen Bilimleri testinin 25’inci sorusu kesin hatalı. Kimya ile ilgili olan bu soruda akademik hata yapılmış! Soruda öyle bir akademik hata yapılmış ki, kabul edilebilir gibi değil! Neden böyle söylüyorum, açıklayayım:
Kimya biliminde böyle çalışan bir pil sistemi olamaz çünkü lityum ve su birlikte tepkime verir, bu yüzden kısa devre yapar ve sistem baştan çalışmaz. ÖSYM, çalışmayan bir sistemi, çalışıyor kabul ederek soru oluşturmuş. Bu, bilimsel bir hatadır! Bir pilin çalışması için çözeltiye daldırılan elektrot, çözeltideki katyonun elementinden daha aktif olmamalıdır.
1A grubu metallerinin yükseltgenme potansiyeli hidrojen elementinden daha yüksektir. Bir sulu çözeltiye elektrot olarak lityum gibi çok aktif metaller daldırılırsa, tepkime sudaki H+ iyonu ile aktif metal arasında gerçekleşir ve pil kısa devre olur, çalışmaz. Yani potansiyel üretmez.
Soru çözülüyor, yani sorunun doğru yanıtı var; ancak olay sadece sorunun yanıtının olmasına indirgenemez. Sorun daha büyük, soruda bilimsel hata yapılmış!
Bu konuda görüşünü sorduğum değerli bir eğitimci ‘ÖSYM, bir yıl süresince ordu gibi kadroyla topu topu 7 adet TYT kimya sorusu, 13 adet de AYT sorusu hazırlıyor. Böyle bir hatayı nasıl yapıyorlar, anlamak mümkün değil’ diyor…
BIRAKIN ÇOCUKLAR UYUSUN!
Bilim insanları ‘erken saatlerde yapılan dersler akademik başarıyı düşürüyor’ diyor. Yapılan araştırmaya göre erken saatlerdeki ders sayısı fazla olan öğrencilerin not ortalamaları diğer öğrencilerden daha düşük oluyor. Bilimsel araştırmalar, akademik başarı üzerinde pek çok faktörün etkili olduğunu ortaya koyuyor.
Uykusuzluk da akademik başarı üzerinde önemli etkisi olan bir etken. Bu nedenle derslerin hangi saatlerde yapıldığı önem kazanıyor. Peki, ders saatleri akademik başarı üzerinde ne denli etkili? Bu soruya yanıt arayan bilim insanları, bu konuda kapsamlı bir çalışma yaptı.
Singapur Üniversitesi’nden bilim insanları, geniş katılımlı bir araştırma sonucunda, sabahın erken saatlerinde yapılan derslerin daha düşük akademik başarıya neden olduğunu tespit etti. Çalışmada yaklaşık 24 bin üniversite öğrencisinin üniversitedeki çevrimiçi ağlara bağlanma saatleri incelenerek derslere katılımları takip edildi.
Çalışmanın sonuçlarına göre sabah 08.00’deki derslere katılım oranı, daha geç saatlerdeki derslere kıyasla yüzde 10 daha düşük çıktı. Öğrencilerin sabah 08.00’de başlayan her üç dersten biri için zamanında uyanamadığı gözlendi. Daha sonra başlayan dersler için böyle bir sorun yaşanmadığı tespit edildi.
Araştırma kapsamında binlerce öğrencinin, erken saatlerdeki derslerinin sayısı ile not ortalamaları da karşılaştırıldı. Öğrencilerin, sabahın erken saatlerindeki ders sayısı arttıkça, not ortalamaları azalıyordu. Böylece sabah erken saatlerdeki derslerin akademik başarı üzerinde negatif bir etkisi olduğu sonucuna ulaşıldı.
Bu nedenle bilim insanları, özellikle üniversitelerdeki ders saatlerinin yeniden düzenlenmesinin, öğrencilerin akademik başarısı üzerinde olumlu sonuçları olabileceğini ifade ediyor.”
