Davanın başladığı perşembe gününden bu yana İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ndeki saldırıları ise gece gündüz aralıksız devam etti. Deir el Balah, Han Yunus ve Refah kentlerini hedef alan saldırılarda, aralarında çocukların da bulunduğu en az 60 sivil Filistinli hayatını kaybetti. İsrail’in artan saldırılarıyla ilgili açıklama yapan Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, İsrail’in tüm bölgeyi daha büyük bir çatışmaya doğru sürüklediğini ve kontrol altına alınması gerektiğini belirtti. Gazze’de saldırılar sürerken İsrailli hukuk heyeti de Uluslararası Adalet Divanı’ndaki duruşmada işlenen cinayetleri normalleştirme çabası içindeydi. İsrail Dışişleri Bakanlığı Hukuk Danışmanı Tal Becker’in sözleriyle başlayan duruşmada Hamas’ın 7 Ekim baskınını merkezine koyan bir sunum gerçekleştirildi. Hamas’ın katliamının görmezden gelindiğini öne süren Becker, Güney Afrika’yı Hamas’a yakın durmakla suçladı.
‘KANITLAR YETERSİZ’ İDDİASI
İsrail’in ekibinden Uluslararası Hukuk Profesörü Malcolm Shaw, İsrail’in Gazze’deki eylemlerinin uluslararası insancıl hukuka uygun ve orantılı olduğunu öne sürdü. Shaw, Güney Afrikalı hukukçuların iddiasının aksine soykırım niyetine dair kanıtların eksik olduğunu savundu. İsrail Adalet Bakanlığı’ının uluslararası adalet bölümünde direktör vekilliği yapan Galit Raguan da duruşmada, sivillerin zarar görmesinin şehir savaşlarının doğası gereği olduğunu söyledi. Sivil kayıplardan Hamas’ı sorumlu tutan Raguan, hastanelerin ve okulların askeri amaçlarla kullanıldığını iddia etti.
İHTİYATİ TEDBİRİ GÖRÜŞMEYE BAŞLADI
Uluslararası Adalet Divanı (UAD) tarafından dün akşam saatlerinde yapılan açıklamada, İsrail’e yönelik talep edilen ihtiyati tedbiri görüşmek üzere müzakerelere başlandığı açıklandı.
